Kuşatmayı Yarmak
Suudi Arabistan ile İsrail’in normalleşme sürecine girdiği bir dönemde Gazze toplama kampına hapsedilmiş Filistin halkı, kuşatmayı kırmak üzere son bir savaşa girdi. Kendilerinden devlet gücünün zoruyla alınmış ev ve mülklerini, haklarını geri almak, sömürgecileri kovmak üzere bir harekâta giriştiler. Bu operasyonla da Siyonizmi geri püskürterek büyük askerî kazanımlar elde ettiler ve dünyaya ellerinde nasıl teknoloji ve kaynaklar olursa olsun hiçbir zalimin yenilmez olmadığını bir kez daha kanıtladılar. En önemlisi de, İsrail’in Orta Doğu ülkeleriyle olan normalleşme sürecine bir son vererek mazlum Filistin halkını yok oluştan kurtardılar.
Solun Filistin ile İmtihanı
Hastaneler bombalanırken, fosfor bombaları Gazze’nin üzerine yağarken, sahte sol, İsrail’in kanlı terör eylemlerine ideolojik meşruiyet yaratmakla meşguldü. Onlar elbette bu ülkenin demokratik ve devrimci ögelerine İsrail’den yana tutum aldıramazlardı ancak onları “iki taraf da kötü” yalanıyla her zaman saf dışı bırakabilirlerdi. Ve bunu yaparak istihbarat örgütlerinin onlara verdiği görevi de başarıyla yerine getirmiş oldular. İnsanlara sözde ve uydurma “sivil ölümleri” ve “insan hakkı ihlâllerinin” propagandasını yapıp kurban ile katilin kavgasında onları tarafsız kalmaya, böylelikle de katilden yana saf tutmaya çağırdılar.
Yakılan, kafası kesilen bebekler hakkında konuşuyorlar. İsrail hükümetinin delil olarak gösterdiği fotoğrafların yapay zekâ ile üretildiği çok yakın bir zaman önce ortaya çıktı.[1]
Tecavüze uğrayan, öldürülen kadınlar, bir festivale yapılan terör saldırısı hakkında konuşuyorlar. İsrail askerlerinin festivale katılan sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı ortaya çıktı.
Shani Louk’un ise tecavüze uğramadığı, soyulmadığı, festivale o elbiseyle geldiği artık biliniyor. Yaralanan Shani Louk, tedavi edilmek üzere Hamas tarafından bir hastaneye sevk edilmiş ve hayatta.[2]
Ancak solumuz, Filistin’in meşru müdafaa örgütü olan Hamas’ın haklı eylemlerini emperyalist IŞİD terörü ile bir tutmakta, emperyalizmin yalanlarını tekrarlayarak Siyonist İsrail devletinin sözcülüğünü yapmaktadırlar. Bilinmelidir ki, Hamas yoksa Filistin direnişi de yoktur. Mücadele sahadaki somut varlıklar üzerinden yürütülür, sadece zihnimizde var olan bir “İsrail-Filistin Devrimci İşçi Hareketi” üzerinden değil. İstediklerimizin gerçekliğe uymuyor olması bizi gerçekliği reddetmeye itmemelidir. Eğer ki itiyorsa bu zaten biz materyalist olamamışız, öznel idealizmin tehlikeli sularında yüzüyoruz demektir. Bir materyalist, hoşuna gitse de gitmese de, gerçekliği kabul edecektir, etmek zorundadır.
Son hastane saldırısı ile beraber İsrail’in kana susamışlığını artık gizlemek mümkün olmayınca kendi tabanları üzerindeki kontrolü kaybetmemek için nihayet eylem çağrısında bulunabilmişlerdir. Ancak bilinmelidir ki, bu gösterilerde radikal olan hiçbir şey yoktur ve olamaz da; çünkü bu eylemleri plânlayan “sol” liderlikler bu kararı almaya zorlanmışlardır. Maksat dostlar alışverişte görsün!
Mülayim Ertan
18 Ekim 2023
Dipnotlar:
[1] Wyatt Mingji Lim, “Israel published AI generated photo of burnt-charred baby as Hamas victim”, 13 Ekim 2023, DPA.
[2] R. Ghosh, “Shani Louk Alive? Mother of German Tattoo Artist Paraded Naked on Back of Truck Claims She Is Alive and Critically Ill in Gaza Hospital”, 11 Ekim 2023, IBTimes.