Loading...

Büyük Birader’in Muhbiri


Sonda söyleyeceğimi başta söylemeliyim: Orwel’in, defterine kaydettiği aydın ve yazarların listesini bir istihbarat örgütüne servis etmesi, utanç verici bir muhbirlik olarak tarihe geçmiştir.

Olayın bağlamı şu: Başka bir dünyanın var olma şansını sınayan SSCB eksenli komünizmin, 2.Dünya Savaşı sonrası kazandığı saygınlık ve onun kültür/sanat alanındaki etkinliğini kırmak üzere İngiliz devleti 1949’da gizli bir organizasyon kuruyor. Kısa adı IRD, yani Information Resarch Department. Sonradan CIA ile de ortak operasyonlar yapacak IRD’nin amacı komünizm ve sömürgecilik karşıtı hareketleri güçlendirmek üzere dünya çapında sahte haberler yaymak, dezenformasyon faaliyetleri organize etmek ve kara propaganda yoluyla kültür ve sanat alanında kullanışlı çevreler oluşturmak. Tam anlamıyla bir İngiliz özel harp aygıtı.

İngiliz devletinin bu gizli örgütü Afrika’dan, Arap Yarımadası’na oradan İrlanda’ya varıncaya dek bağımsızlık hareketlerini sabote etmek, komünizmi karalamak, gözden düşürmek için yayınevleri kurar, önemli yazarların kitaplarını bastırır, ülkeden ülkeye dağıtır, sol görünümlü dergiler çıkarır, müzik festivalleri düzenler.

Bir süre sonra CIA desteğini de alan IRD, sosyalizmden etkilenen Fransız, İngiliz ve ABD’li aydınların etkinliğin kırmak amacıyla Avrupa’da ve Amerika’da örtülü bir şekilde, kendi deyimleriyle “komünist olmayan solu” destekleme başlar. Bu amaçla H. Fast, T.Pain, W.Faulkner, A.Gide, A.Coestler ve hatta E.Hemingway gibi yazarlara ait çok sayıda kitabın dağıtım ve tanıtımını fonlamaya girişir. Üstelik bunu kıtalar arası ölçekte yapar.

IRD ile CIA tarafından aynı amaçla kurulan CFF (Kültürel Özgürlük Kongresi) ortak çalışmaya başladıklarında I.Kristol, K.Mayer, T.Fyvel, D.Rousset, T.Braden, M.Muggeridge, F.Walbung(Orwel’in yayıncısı), S.Hook gibi kimi gazeteci, yazar, yayıncı ve televizyoncular da bu gizli operasyona bilinçli şekilde dâhil olurlar.

I.Silone, A.Koestler, V.Nabokov, I.Brown J.Lasky, A.M.Schlesinger gibi birçok tarihçi, yazar, sendikacı ve sanatçı da ne yazık ki ABD Psikolojik Harp Birimi ve IRD’nin gizli operasyonlarının aleti olurlar. Bunlardan bazıları kullanıldıklarını fark ettiklerinde daha sonra bu kirli ilişkilerden uzak duracaklardır.

George Orwel’e gelince, yayıncısı F.Walbung zaten IRD için çalışmaktadır. IRD bir süredir yazarın 1984 ve Hayvan Çiftliği kitaplarının çok sayıda dile çevrilip, tanınmasını sağlamıştır. Zira bu iki kitaptaki komünizme olan derin ve gizli propaganda IRD’nin hedeflerine hizmet etmektedir.

O yıllar ABD-İngiltere tarafından komünizm sempatizanı, solcu aydın, yazar ve sanatçılara karşı büyük bir cadı avının başlatıldığı yıllardır. G.Orwel mavi defterinde hoşlanmadığı yazar, entelektüel ve aydınları, “komünist sempatizan, güvenilmez, eşcinsel, sahte yazar, ahmak, Yahudi gibi etiketlerle fişlemektedir.

1949’e gelindiğinde Orwel’in listesindeki fişlemelerin sayısı 135’e ulaşmıştır. Listede C.Chaplin, K.Hepburn, G.Bernard Shaw, J.Steinbeck, S.Zuckerman gibi ünlü aydınlar da bulunmaktadır. Orwel bunların içinden 38 kişiyi İngiliz gizli operasyonlar grubu IRD’ye jurnaller.

Orwel’in kullanışlı bir işbirlikçi olarak gizli servislere katkısı bununla bitmemişti. Onun ünlü 2 kitabının komünizmi yermekteki başarısı CIA’ı iştahlandırır. Ölümünden hemen sonra Yazar H.Hunt, Orwel’in dul karısı Sonia’dan Hayvan Çiftliği’nin film haklarının satın alınmasını sağlar. 70’den fazla kitabı olan yazar Hunt CIA için çalışan bir profesyonelidir.

Böylece CIA’nın finanse ettiği Orwel’in Hayvan Çiftliği filmi, üstelik finali değiştirilerek tüm dünyada gösterime girer. CIA bununla yetinmez. Bu sefer 1984 kitabının film haklarının peşine düşer. Çok geçmeden yine Yazar Hunt aracılığıyla bunu da başarır ve bu film de 1956 yılında bir psikolojik savaş aracı olarak dünyayı dolaşmaya başlar.

IRD’ye gelince. Onun Afrika’dan, Asya’ya, İrlanda’ya dek komünizm ve bağımsızlık hareketlerine karşı, kara propaganda dâhil gayri meşru, örtülü işler çeviren İngiliz devletinin psikolojik savaş kurumu olduğu 70’lerde gün yüzüne çıkar. Büyük olasılıkladır ki, yerini gizli ve derin başka bir kuruma devrederek 1977’de kapatılır.

Özetlemek gerekirse; George Orwel’in Listesi, birilerinin ona atfettiği, ya da solcular tarafından Stalin eleştirilerine karşı uydurulmuş olan bir liste değildir. O somut ve tartışmasız bir gerçekliktir. Tarihin arşivlerine The Orwel List (Orwel’in Listesi) olarak geçmiştir. Edebiyat tarihinde kara bir lekedir. Nedeni, niçini, nasılı ayrı bir konu, çürümüş bir dünyadan yana saf tutmuş, jurnalcilik yapmıştır. Belki yapılamaz mı diyenler olabilir, mümkündür.

Ancak Jurnalcilik/gammazlama/ihbarcılık kirli bir leke gibidir. İnsanın yakasına bir kez yapışmaya görsün bir daha çıkmaz. Bu yüzden olsa gerek, kimi insan vardır ki düşmanını bile jurnallemez, ancak kimi insan da vardır en yakın dostunu bile ihbar eder, gammazlar.

Son söz: Günbegün gezegenimizi kemirmekte olan kapitalist dünya sistemi, akla hayale gelmeyecek her türlü kirli/gizli aygıtı ve entrikaları kullanmak suretiyle yakarak, yıkarak, sömürerek dünyayı yaşanır olmaktan çıkarmakta. Özcesi, hayal gücümüzün ötesinde kötülükler üreten korkunç bir canavarlıkla karşı karşıya dünya.

Yusuf Nazım

@YusufNazim

26 Mart 2023

Kaynak