1- Sayın Pervin Buldan’a bu toplumu mahkûm eden, imtiyaz sağlayan siyasi mekanizmayı merak ediyorum; Selahattin Demirtaş'a münafık diyen, seçim kampanyasında onun günübirlik mesajları ve yetmezmiş gibi eşi Başak hanımı meydanlarda konuşturan çaresiz ve kararsızlar kim?
2- Selahattin Demirtaş'ın felsefeye ideolojiye emeğe dayalı siyaseti popülerleştirip tabela yazıları tarzı sloganlarla sürdürmesine yol veren, buna mahkûm olan anlayışın sahipleri kendilerini sorgulayacak mı yoksa hala taktik mi yapıyor?
3- Türkiye'yi dönüştürme, Kürt siyasetine yol açma, özerklik, yerellik bağlamında proje geliştiren bir hareketin yereli terk edip Türk siyasetine angaje olmasına fırsat veren, CHP'den Alevileri Kürtleri yuvaya getirmeye çalışan hedefi boşa çıkaran ve CHP’nin kuyruğuna takılan kim?
4- Kapasitesi, yapabilecekleri belli olan Sırrı Sakık ve Sırrı Süreyya Önder ve benzeri öznelere bizi mahkûm eden, emekli gazetecilerden medet uman, halkın bizatihi içinde ve halk nezdinde değerleri olan muhafazakâr kesimlere ulaşmak yerine Mehmet Metiner, Altan Tan, Ayhan Bilgen’i tekrar tekrar başımıza taç eden kim?
5- “Halkın iradesini esas almalıyız, yerele dayanmalıyız, demokratik mücadele vermeliyiz” diyenlerin, uygulamaya gelince, hep merkezden iltimas ve imtiyazla adaylar seçip halka dayatma gücünü kendinde bulanların gücü nereden geliyor?
6- Sol, bir hareket olunabilir ama ille de Kemalizme bağımlı orta sınıf/muhafazakâr solla iş birliği yapmakta ısrar niye? Neden doğrudan emekçiye, işçiye, esnafa gidilmiyor, bu esasa göre örgütlenme yapılmıyor? Aydın, entelektüel solculara neden gerçek değeri verilmiyor? Konformizm nereye kadar?
7- Kürdistan'da alimler var, akademisyenler, muhafazakâr toplumun içinde işiyle pratiğiyle sevilen yurtsever insanlar var. Muhafazakâr toplumun değerleri, karakteristik özellikleri var. Bunlarla neden tutarlı bir ilişki geliştirilmiyor? Bunlar neden AKP’ye mahkûm ediliyor?
8- Toplumsal siyasal ekonomik demografik değişimler sürekli oluyor bunun siyasete etkisini ölçecek olanlar uzmanlar akademisyenlerdir. Bunlarla çalışma olgunluğu neden gösterilmiyor. Bu işleri yapması için oluşturulan kurumlar neden etkisizleştiriliyor?
9- Demokratik siyasetin özü öznesi Kürtlerdir. Kürt toplumuna neden değer verilmiyor. Cezaevinden çıkan, legal siyasette yıllarca emek veren, toplum içindeki tutumuyla değerlere sürekli sahip çıkan insanlar neden küstürülüyor neden değersizleştiriliyor?
10- Kürtleri özgün kılan dilleridir Kurmanci ve Zazaki’nin, siyaset dışı ve şekilsel sahip çıkmalarla içi boşaltılıyor; oto asimilasyona uğruyor. Bu alanın emekçileri, çalışanları, düşünürleri basitleştiriliyor, dışlanıyor ve küstürülüyor. Sorumlusu kim?
11- Kürt siyasi hareketinin birçok kurumu ve birimi var. Bu bağlamda bir genişleme toplumu ve parti siyasetini de güçlendiriyor. Devlet saldırısı bir gerçeklik olmakla birlikte yönetsel yetersizlikler de içeriği boşalttı zaten. Bunu sorgulamayan, aymaz kalan kim?
12- Belediyeler elde iken başarılı örnekler sergilemediler. Şikayetler âlâsıyla mevcuttu. Bundan ders çıkarılmaması, tartışmalar yapılmaması, yeni bir yol haritası çizilmemesi gelecekte de başarısızlığın göstergesidir. Halk kayyumlara karşı belediyeleri sahiplenmedi. Görülmüyor mu?
13- Kuzeydeki toplumsal hareket kentleşme ile beraber orta sınıflara kaydı. Sermayedar ve zenginler alana hiç uğramadı. Emekçiler oy, miting protesto haricinde bir işe dâhil edilmedi. Haliyle toplum serhildan geleneğini devam ettiremiyor. Bu fark edilmiyor mu?
14- Biliyorum, çok can acıtıcı sorular. Birçok kişi, anlayış rahatsız olacaktır. Daha şiddetli karşılık verecekler, haklarıdır. Yanılgı ve yanlışlarım olabilir. Ama sorgulama gücüne sahip olmalıyım. Ben söylemesem, sen söylemesen kim açığa çıkaracak acımızı.
Üzgünüm, üzülüyorum.
Ahmet Pelda
28 Mayıs 2023