Devrimciler arasındaki en kusurlu fikirlerden biri hatalı idealizm eleştirisidir. İki eşitsiz kuvvet karşı karşıya geldiğinde bileşkenin ne yönde olacağı, bir fizik yasasıdır. Savaş veriyorsan bunu bilecek ve göz önüne alacaksın. Bu teslim olman gerekiyor demek değil.
Savaşı hangi zeminde ne kadar kuvvetle vereceğini önemsemediğin ve daha önemlisi düşmanını tanımadığın sürece kazanacağın bir savaş yok. Devrimcilik sadece savaş kazanmak değildir ama Marksizm bir entelektüel tatmin aracı değilse kazanmak için kullanılabilir.
Eğer mesele ahlaki bir tavır koyup, söz gelimi zulme karşı durmaktan ibaretse, bunun yolu fedai eylemleridir ötesi laf. Hem belli koşullarda ilerletici de olur. Ama kitlesel mücadele veriyorsan emperyalistlerin bugünkü koşullarda çoğu şeye gücünün yettiğini görüp, bilmek gerekir.
Bileceksin ve ona göre hareket edeceksin. Mesela uyduruk bir bahaneyle dünyayı şak diye eve kapatmaya güçleri yetmez demeyeceksin. Yalan yere şurada silah var deyip işgal edemezler demeyeceksin. Ülkeye 10 milyon adamı arkadan dürte dürte dolduramazlar demeyeceksin.
Demeyeceksin ki böyle şeyler olursa ortada bir failin de olabileceğini akla getir. Düşmanı mutlaklaştırmama adına şirinler köyüne yerleşmenin alemi yok. Dünyamız her yerin karanlık olduğu bir dönemde, bu dönemde iyimserlik hainlerin işi.
Bakınız bir abluka altındayız. Yönetmelikle eve kapatılan devrimciler sahte seçimlerden hangi sonuç çıkarsa çıksın mücadele edeceklerini söylüyorlar. Kısa çalışma, ücretsiz izin, toplama kampı usulü mesai uygulanırken bir tek sokak eylemi yapamayan, zoomdan 1 Mayıs kutlayanlar hey! Eklemek isterim ki aynı dönemde Kadıköy’deki İstanbul sözleşmesi eylemine bayraklarla ve tuzlukla koştu bu mücadele profesörleri hey!
Seçkin Akıncı
@seckinaknci
4 Mart 2023