Loading...

Güney Kafkasya’nın Stratejik ve Jeopolitik Önemi


“Kafkasya, Hazar Denizi havzası ve Orta Asya’nın zenginliklerini içeren

                           şişenin girişini kontrol eden yaşamsal önemdeki ‘tıpa’dır.”

                               (Strateji uzmanı Zibigniew Brezezinski)

 

Kafkasya (Transkafkasya), Karadeniz ve Hazar Denizi arasında yer alan, Avrupa ve Asya’nın sınırında bulunan bölgenin ismidir. Kafkasya’nın nüfusu etnik bakımdan büyük bir çeşitlilik gösterir. Bölgede yaklaşık elli kadar halk yaşar. Kuzey ve güney diye ikiye ayrılır. Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan cumhuriyetleri Güney Kafkasya’da, Rusya Federasyonu’na bağlı Dağıstan, Kalmuk, Karaçay, Çerkez, Kabarday-Balkar, İnguş, Osetya, Çeçenistan cumhuriyetleri Kuzey Kafkasya’da bulunmaktadır.

Kafkasya bölgesi, kuzey-güney aksında Rusya ile Anadolu arasında, doğu-batı aksında da Orta Asya’nın denizlerle bağlantısını oluşturan en kısa yolu sağlar. Buna ilaveten Uzak Doğu ve Orta Asya’yı Avrupa ile birleştirecek İpek Yolu’nun merkezindedir. Güney Kafkasya tarih boyunca ticaret ve göç yollarının kesiştiği önemli bir ticaret merkeziydi. Bu nedenle de, büyük yayılmacı devletlerin hakimiyet kurmak için çatıştığı bir bölge oldu. Günümüzde de bölge, Rusya, ABD, AB, Çin, Hindistan, İran ve Türkiye gibi devletlerin ilgi odağındadır. ABD; bölgeyi Büyük Ortadoğu Projesi; Rusya, Yakın Çevre Doktrini; İran, Arka Bahçe Politikası; Hindistan ise Asya Enerji Birliği çerçevesinde değerlendirir.

Günümüzde de koridor olarak önemi devam eden Kafkasya, üç büyük imparatorluğun devamı olan Türkiye, İran ve Rusya arasında tampon bir bölgedir. Akdeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi, Boğazlar, Karadeniz, Azak Denizi sayesinde Doğu ve Batı arasında tüm bağlantıları sağlamaktadır. Kafkasya, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarını birbiri ile buluşturan önemli bir geçiş noktasıdır.

Güney Kafkasya’da bulunan devletlerden Azerbaycan ekonomik potansiyeli, doğal zenginlikleri ve nüfusunun yoğunluğu, Gürcistan coğrafi konumu, Ermenistan ise Rusya ile kurduğu askeri işbirliği sebebi ile Kafkasya denkleminde stratejik önem arz etmektir. Gürcistan sadece Kafkas devleti değil aynı zamanda Karadeniz devletidir de. Karadeniz’e sınırı olan Gürcistan, Orta Asya devletlerini Batı’ya bağlayan en kısa güzergahı oluşturması açısından da önemli bir coğrafi konuma sahiptir. Keza Anadolu’nun da Asya’ya geçiş kapısıdır. Basra Körfezi’ni kontrol eden stratejik bir konuma da sahiptir. Tarihi İpek Yolu’nun geçtiği bölgedir.

Güney Kafkasya oldukça önemli bir jeopolitik öneme sahiptir. Bölgede zengin petrol ve doğal gaz, yanı sıra altın rezervleri de vardır. Kafkasya bölgesinin bir başka önemli jeopolitik özelliği de, Orta Asya, Hazar petrol ve doğal gaz yataklarının batıya gidiş yolu üzerinde olmasıdır. Ayrıca Türkistan’ın büyük ihtiyacı olan denizlere açılma zorunluluğunu da karşılayabilecek konumdadır.

Tarih boyunca bölge, stratejik ve jeopolitik önemi nedeniyle yayılmacı güçlerin mücadele alanı oldu. Sıcak denizlere ulaşma stratejisi gereği Rusya, Güney Kafkasya uğruna Osmanlı Devleti ve İran ile uzun müddet savaştı. En nihayetinde Çarlık Rusya’sı XIX. Yüzyılda, Güney Kafkasya’yla ilgili olan hedefine ulaştı ve bölgeyi tam anlamıyla ele geçirdi. SSCB’nin 1991 senesinde yıkılmasıyla Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan bağımsızlığını ilan etti.                          

Kafkasya’nın ABD-Rusya için önemi

SSCB’nin dağılmasından sonra bölge, ABD’nin de ilgi odağı olduğu için daha karmaşık bir hâl aldı. ABD’nin Orta Asya ve Kafkasya’ya yönelik politikasının belirlenmesinde en önemli etken, Avrasya’nın kalbi olan Güney Kafkasya’nın jeopolitik önemi, Büyük İpek Yolunun merkezi noktasında bulunması, Uzak Doğu ve Orta Asya’yı Avrupa ile birleştirecek ticari yolların geçtiği bölgede olması ve doğal enerji kaynaklarına sahip olmasıdır. Özcesi ABD’nin emperyalist çıkarlarıdır. Aynı zamanda ABD, Kafkasya bölgesinde radikal İslam’ın yayılmasını önlemek, İran’ı kontrol altında tutmak ve bölgenin doğal kaynaklarının paylaşılmasında pay sahibi olmak istemektedir.

Büyüyen petrol talebiyle birlikte ABD’nin petrol ihraç eden devletlere olan bağımlılığı her geçen sene daha da artıyor. ABD enerji ihtiyacının %40’lık bir bölümünü petrolden karşılamakta olup bunun yarısını Körfez ülkelerinden temin etmektedir. Bu bağımlılığın azaltılması ve kaynakların çeşitlendirilmesinde Hazar Havzası kaynakları büyük önem taşıyor.

Bunun yanında bölgenin stratejik konumu, Orta Asya’ya giriş kapısı olması da Güney Kafkasya’yı ABD için önemli kılıyor. Kafkasya ABD açısından birbiriyle bağlantılı dört noktada önem arz eder. Rusya Federasyonu’nun bölgesel politikası, İran’ın bölgesel politikası, enerji kaynakları ve askeri üsler.

1993 senesinde Rusya’nın resmi dış politikası olarak kabul edilen “Yakın Çevre Doktrini”ne göre; Kafkasya Rusya’nın yumuşak karnıdır. Güneye doğru sıcak denizlerin önünü açma, yakın çevresinin güvenliğini sağlamak ve daha da önemlisi enerji zengini Hazar ve Orta Asya’nın ABD’ye kaptırılmaması için, Kafkasya mutlaka stratejik olarak denetim altına alınmak zorundadır. Kafkasya’nın, daha önemlisi Gürcistan’ın Rusya’nın nüfuz alanından çıkıp Amerika’nın etki alanına girmesi halinde, ABD Rusya’yı kuzeye doğru iterek Güney Kafkasya’daki enerji yollarının güvenliğini sağlayacak, Baltık’tan başlayıp Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye’ye kadar devam eden kuşak ile Rusya’nın ve Karadeniz’in güneyden kuşatılması tamamlanmış olacaktır.

2045 senesinde tamamlanması öngörülen, Asya, Afrika ve Avrupa’yı karadan bağlamayı hedefleyen, Çin’in Modern İpek Yolu konseptini ifade eden “Kuşak ve Yol Projesi” de Kafkasya’dan geçmektedir. Bu nedenle, bundan sonraki süreçlerde, iki emperyalist güç olan ABD ve Rusya arasında yaşanan Kafkasya’yı bölüşüm kavgasına emperyalist Çin de dâhil olacaktır.

Yüzyıllardır yayılmacı büyük güçlerin hâkimiyet savaşlarına sahne olan Kafkasya, stratejik ve jeopolitik konumunu muhafaza ettiği sürece emperyalist güçler arasındaki doğrudan savaşlara, vekalet savaşlarına sahne olmaya devam edecektir. Bir anlamda Kafkasya, 21. yüzyılın Ortadoğu’sudur.

Ahmet Hulusi Kırım

3 Nisan 2023

 

 

Kaynakça:

Zbigniew Brzezinski, Büyük Satranç Tahtası (Çev. Yelda Türedi), İnkılap, 2010.

Mustafa Rasıkov, ABD’nin Güney Kafkasya Politikası.

Bastı Bekirova, Güney Kafkasya’nın Tarihi ve Jeopolitik Önemi.