Loading...

İkili Ajan: Yevno Azef


19. yüzyılda Avrupa’da başlayan ekonomik kriz kısa zamanda Rusya’yı da sardı. Kriz yıllarında neredeyse 3 bin işletme kapandı. 100 binden fazla işçi sokağa atıldı. Fabrikada kalan işçilerin ücretleri budanarak kuşa çevrildi.

Ekonomi kriz ve işsizlik, işçi sınıfının mücadelesini hareketlendirdi. 1901-1903 yılları arasında gerçekleşen işçi grevleri Çarlık tarafından vahşice bastırılsa da işçilerin mücadelesi süreç içinde devrimci bir karakter kazandı. İşçilerin devrimci savaşının etkisi altında öğrenci hareketleri de yoğunlaştı. Süreç içerisinde öğrenciler bireysel silahlı eylemlere yöneldi.

Devrimci Sosyalist Parti bu ortamdan yararlanmaya karar verdi. Mademki öğrenciler bireysel silahlı eylemler yapıyor, o hareketleri örgütlemek ve kontrol altına almak gerekir. Ocak 1902’de aldıkları bu karar Okhrana’nın (Rus Gizli Servisi) şefi Zubatov’un da işine geldi. Zubatov, stratejisini, ihtilalcileri yığınların nezdinde propagandalarını güçlendirmeye yönelik eylemlere değil, onları kitlelerden tecrit edecek eylemlere yöneltmek üzerine kurdu. Zubatov bu planı uygulayabilmek için, düşman saflarına, ihtilalcileri bireysel teröre itip bilgi verecek ajanlar sızdırmak zorundaydı. Bunlardan en az birine sahipti: Yevno Azef.

Almanya’da mühendislik eğitimi gören, yoksul Yahudi bir terzinin oğlu genç Azef, 8 Nisan 1893’te Okhrana’ya bir mektup yazarak tanıdığı muhalif mültecileri ihbar etmeyi önerdi. Onu bu şekilde davranmaya iten neydi bilinmez; belki öç alma duygusu, az sevilme, para sıkıntısı, kişilik bozukluğu. Ama Azef’de hainliğe eğilim vardı.

Okhrana onun yeteneklerini hemen anladı ve öğrenimine devam etmesi için Moskova’ya getirdi. Önce üniversitedeki en militan unsurlar hakkında raporlar yazdı. Birçok öğrenci o raporlar yüzünden okuldan atıldı ve hapsedildi. Daha sonra Devrimci Sosyalistler arasında yer alması kolaylaştırıldı. Okhrana’nın iyi düşünülmüş tutuklamaları ve elverişli “kazalar”, örgüt içinde yükselişini engelleyebilecek kişileri aradan çıkarınca işi kolaylaştı. Zekâsı, sekterliği ve ataklığı ile örgüt içerisinde yükselişi çok çabuk oldu.

1902’de, Devrimci Sosyalistler’in “terörü” en geniş alana yaymaya karar verdiği toplantıda, Merkez Komite üyesi Azef, özerk Savaş Örgütü’nün kurulmasını önerdi. Önce Gerşhunı’nin sorumluluğunda on beş gönüllüden oluşan bir birim oluşturdu. Kendisini tehlikeye atmayacak kadar zeki olan Azef küçük grubun içine girmedi. Ekibe verilecek silah ve patlayıcı maddeleri yurt dışından taşıma işini yüklendi.

Gerşhuni, silah ve patlayıcıları sağlayan Azef’in cesaretine, örgütçülüğüne ve daha da önemlisi Okhrana’nın “tuzaklarından kurtulma” becerisine hayrandı.

Yaptığı hizmetlerden dolayı hem örgüt hem de Okhrana çok memnundu. Ancak bu memnuniyet kısa sürdü. Savaş Örgütü Nisan 1902’de İçişleri Bakanı Spyagin’i öldürdü. Prens Obolenski karnına kurşun yese de ölmedi. Bu iki eylemi engelleyememiş olması itibarını zedelese de aynı yıl mayıs ayında Savaş Örgütü sorumlusu Gerşhunı’yi Kiev’de yakalatarak solmuş yıldızını tekrar parlattı. Bu başarısı karşılığında Okhrana’dan büyük bir prim aldı. Diğer taraftan gerçeği bilmeyen Gerşhuni’nin önerisi ve Merkez Komitesi’nin kararıyla Savaş Örgütü’nün başına getirildi.

1893 senesi sonunda örgüt sempatizanı bir öğrenci Merkez Komitesi’ne mektup yazarak onu ihbar etti. Bir onur jürisi onu aklasa da yara almıştı. İyi niyetini partiye kanıtlamak için yeni İçişleri Bakanı Plehve’ye suikast yapılmasını önerdi. Önerdiği eylemi Okhrana’ya da bildirdi ama kendisinin planladığını raporuna yazmadı.

Azef, yardımcısı Boris Savinkov’un sorumluluğunda bir elyem komitesi oluşturdu. 1904 senesi mart veya nisan ayında yapılması kararlaştırılan Plehve eylemi çeşitli aksilikler yüzünden iki kez ertelendi. Morali bozulan eylemcileri yeniden motive etmek Azef’e düştü. Azef son hazırlıkları denetleyip gerekli talimatları verdikten sonra kendisini güvenceye almak için Polonya’ya gitti.

28 Temmuz 1904 günü, Bakan Plehve atlı arabasıyla yoldan geçerken militan Sazanov’un attığı bomba ile öldürüldü. Aynı yıl başka suikast planları da hazırladı. Halkın nefret ettiği Moskova askeri bölge komutanı, Çar’ın amcası ve büyük Dük Serge öldürüldü. Bu süreçte bütün Rus şehirlerinde bombalar patlıyor, Azef duruma göre onaylayarak veya bozarak ülkenin bir ucundan diğer ucuna gidiyordu.

1905 ayaklanması ona soluk alma fırsatı verdi. Merkezileşmiş terör geçici olarak durduruldu. Mayıs 1906’da Saint Petersburg’un ortasında fayton sürücüsü kılığına girmiş iki militan ile bir eylem hazırlayan Azef gizlice tutuklandı. Plehve suikastındaki rolü ve ikili oyununun anlaşıldığını zanneden Azef kaygılansa da yeni şefi General Gerasimov’u ikna etti. Ancak bu olayın onun ruh dünyasında derin yansımaları oldu ve o andan itibaren tamamen Okhrana boyunduruğuna girdi. Önce Saint Petersburg grubunu sonra yardımcısı Savinkov’u Okhrana’ya teslim etti. Savaş örgütü’nün tüm eylem planlarını başarısızlığa uğrattı.

Tekrarlanan garip başarısızlıkların örgüt yöneticilerini kaygılandırdığı günlerde Merkez Komitesi’ne Valentin’i (Azef’in örgüt kod ismi) ve Tatarov adlı birini ele veren imzasız yeni bir mektup daha geldi. Şüphe edilen Azef öfkeli hoşnutsuzluk sesleriyle karşılansa da ünü, geçmişi ve onu dokunulmaz kılan eylemleri sayesinde korundu. Diğer şüpheli Tatarov, Varşova’da öldürüldü. Azef Tarov’un öldürülmesine sevindi çünkü bekli de görevi kendisini gözetlemek olan bir rakipten kurtulmuş oluyordu. Son tatsızlıklar ve MK içindeki görüş ayrılıkları nedeniyle Savaş Örgütü dağıtıldı.

1905 yenilgisinden sonra kitlelerin hareketlenmesi 1906 senesi yaz aylarında yeniden arttı. İmparatorluğun geniş topraklarında halklar silahlanıp sosyalistlerle birleşiyor ve hınçlarını patlattıkları dinamitlerle Çarlık’tan alıyordu.

Kan şenliğinin almış yürümüş olduğu günlerde zoraki faaliyeti Azef’e ağır gelmeye başladı. Ölüme gönderdiği örgüt arkadaşları Kalyaev, Sazanov, Schweizer ve Dora Brillant yerine otuz kişilik yeni bir ekip kurmak zorunda kaldı. Parti tarafından yeni bir savaş müfrezesi kurulmuş ve Silbergen’in sorumluluğuna verilmişti. Ününün elden gideceğini düşünen Azef bunu hoş karşılamadı. Müfreze ile şefini 1907’de yok ettirdi. Ayrıca Çar’ı yok etmek için kurulan yeni ekip de aradan çıkarıldı. Yine aynı şekilde Karl denilen Trauberg’in yönettiği “Kuzeyin Uçan Savaş Müfrezesi” de yok edildi. Merkez Komitesi’ne doğrudan bağlı olmayan müfreze hakkında bilgi edinmek zor olmasına karşın, Azef, Trauberg ile bağlantı kurarak onu Finlandiya’da tutuklattı.

Bu tutuklama örgüte ağır darbe vursa da eylemler devam etti. 1907 yılı aralık ayında Büyük Dük Nikolayeviç ile adalet bakanına suikastlar düzenleneceği haberini alan şefi Gerasimov, eylemcilerin bulunmasını istedi. Azef eylemi düzenleyecek Anna Rasputin’i kolayca tespit etti. Ajanlar onu izlediler ve buluşma yerini buldular. Sonuç yedi kişinin asılması oldu.

1907 senesi biterken devrimci durumda gerileme başladı. Ajanlar yardımıyla sayısız hücre çökertildi. Buna rağmen eylemler sürüp gitti. Bu arada Amiral Dubasov, Moskova valisi Gerşelman ve Tver’de vali Spasov suikastları gerçekleştirildi. Bütün bunlar Okhrana şefi Gerasimov’un onu sıkı denetlediğini sandığı zamanlarda oldu. Muhtemeldir ki Okhrana, gelecekte daha yüksek kişileri suikasttan kurtarabilmek adına daha az önemlilerin öldürülme eylemlerine göz yummak zorunda kalmıştı.

1907’de, Odesa’da görevli bir polisten onu ele veren ve görüşme isteyen mektup alındı ama olayın arkası kurcalanmadan bırakıldı.1907 sonunda Saratov grubu Parti’nin kadrolarına en yüksek düzeyde sızdığı tespit edilen ve eşkâli Azef’inkine uyan bir haini haber verince yine aynı şey oldu. Parti’nin şefi Çernov omuzlarını silkti. Azef’in ölüme gönderdiği Savaş Örgütünün eski şefi Gerşhuni şiddetle öfkelendi.

“Çekişme, dedikodu, iğrenç iftiralar” diye bağırdı. Tüm bu iftiralar Valentin’in (Azef) hiçbir zaman tutuklanmamış olmasından dolayıdır diye söylendi. Mektup rafa kaldırıldı ve konuşmak yasaklandı. Fakat tehlike birden ağırlaştı.

1888’de kürek cezası yerinden kaçışından beri, Paris’de Vıladimir Burtzev isimli, daha sonra ajanlaşan ihtilalci bir gazeteci yaşıyordu. Burtzev kendisini kışkırtıcı ajanları araştırmaya vermişti. Merkez Komitesi’nin uğramış olduğu sayısız terslikler(!) onda Komite’ye bir hainin girdiği şüphesi uyandırmıştı. Fakat kimdi o? Argunov mu? Gots mu? Gerşhuni mi? Savinkov mu? Bu kişilerin geçmişlerini düşündüğünde böylesi şüpheler çılgınca görünüyordu.

Burtzev, sıkı bir araştırma sonucunda, Okhrana’nın istifa etmiş olan Varşova şefi Bakai’ye ulaştı.

“Evet,” diye kabul etti Bakai. “Gerasimov partide yüksek yerde olan bir ajan kullanıyor. Onu Raskin kod adıyla tanıyorum.”

Ona tüm MK üyelerini sordu. Olamaz, dedi. Onların dosyalarını inceledim. Bunlar değil.

“Azef?” diye sordu Burtsev.

“Hiç söz edildiğini duymadım,” diye cevap verdi Bakai. “Olsa mutlaka tanırdım.”

“Şu hâlde apaçık,” diye mırıldandı Burtzev. “Madem fişlenmemiş, polis onu aramıyor, aradığımız ajan Azef olmalı.”

Bu tanıklıktan cesaret alan Butzev, Mayıs 1908’de Merkez Komitesi’nin karşısına çıktı. Büyük bir hiddetle ona karşı çıktılar, Parti’yi küçük düşürmekle itham ettiler. Ama Butzev avının peşini bırakmadı. Suçlamaları gazetesinde yayımladı. O sırada Azef gidişatı endişeyle izliyordu. Onu ele veren yazının çıktığı gün soluğu şefi General Gerasimov’un yanında aldı. “Yorgunum dinlenmek istiyorum,” dedi. “Yıllardan beri çok az gördüğüm karım ve 3 çocuğum beni bekliyor.”

Gerasimov onu ikna etmeye çalışsa da başarılı olamadı. Pekâlâ dedi. Ücretiniz aylık bin ruble size her ay ödenecektir.

Azef, Merkez Komitesi’nin kendisini son bir kez sorguya çekmek istemesinden sonra ortadan kayboldu. Başka bir kimlikle Berlin’e yerleşti. On yıl sonra, 24 Nisan 1918’de bir hastane yatağında ölene kadar da Alman Gizli Servisi adına hizmet verdi.

Azef ölmeden önce şöyle dedi:

“İhtilalcilerin benden niçin nefret ettiklerini bilmiyorum. İhtilal yararına kimse benden daha çok çalışmadı.”


Ahmet Hulusi Kırım

5 Şubat 2023