Ne mutlu ki; artan kâr marjları dolayısıyla patlayan kârlar üzerine, emek aleyhine ve sermaye lehine olmak üzere bozulan gelir dağılımı üzerine bolca yazılıp çiziliyor artık! Bir adım öteye geçmeyi deneyelim beraber. Her zaman yazdığımız “sembol” iki holding ile başlayalım.
Gördüğünüz üzere bu iki “sembol” holding, kâr marjlarını inanılmaz biçimde artırıyor. Lakin piyasa gücü nispetinde neredeyse tüm firmalar için durum bu, hep tartıştığımız gibi. Şuna dikkat etmeliyiz ancak; kâr marjlarında bir gevşeme olsa da hâlen 2019’un çok çok üzerindeler.
Mesela Koç ve Sabancı Holding net kâr marjları 2019’da sırasıyla %2.86 ve %6.31 düzeyindeydi, yıllıklandırılmış olarak. 2023 Eylül itibarı ile sırasıyla %8.89 ve %14.25 seviyesinde! Net kâr marjı, bildiğiniz üzere, 100 TL’lik satışta kemiksiz olarak ceplerine kalan tutar. Yani 2019’da 100 liralık satış yaptıklarında, Koç ve Sabancı holding sırası ile 2.86 TL ve 6.31 TL kemiksiz kâr olarak alırken şu an sırası ile 8.89 ve 14.25 TL alıyor. Bakın bu enflasyon nedeni ile olmuyor, bizatihi enflasyon yaratıyor. Şöyle ki; bazılarımız düşünebilir ki; 2019’daki 2.86 TL ile 2023’deki 8.89 TL aynı gibi, enflasyon var. Bu hatalı; 2019’da 100 TL’ye satıp 2.86 TL (%2.89) cebe atarken, 2023’de söz gelimi 300’e satıyor mesela ve 26.67 TL’sini (%8.89’unu) cebe alıyor, 8.58 TL’sini değil (%2.86’sı)!
Dolayısıyla kâr marjı artışları enflasyon nedeniyle değil bizatihi enflasyonu körüklüyor. Ayrıca yarın öbür gün birileri çıkıp; bakın kâr marjları azalıyor derse, uyanık olup “Neye göre azalıyor?” demeliyiz. Uzaya varacak değildi ya marj; kıyas noktamız Kovid öncesi durum olmalı. Madem rasyonele dönüyoruz, bu patlayan kâr marjları da normale dönsün değil mi! 2019’da 100 liraya satıp 2.86 TL cebe koyuyorsa, bari şimdi 300 TL’ye satıp 26.67 TL’sini cebe atacaklarına kâr marjlarını indirip 282 TL’ye satsın ve 8 lirasını kâr alsınlar! Sıkar tabiî!
Peki enflasyonu besleyen bu kâr marjlarındaki artışlar, gelir dağılımını nasıl bozuyor? Bunun için şöyle basit bir örnek hazırladım. Bu iki “sembol” holdingin kârlarını parçaladım; normal ve olağanüstü olarak. Normal dediğim kısım şu: bu iki holdingin net kâr marjı 2019 seviyesinde kalsaydı, yani marjlarını artırmasaydılar ne kadar kâr ederlerdi 2019 sonrası (yeşiller). Yani burada Koç ve Sabancı’nın net kâr marjı sırası ile %2.86 ve %6.31 olarak kalıyor, 2020-2023’te de.
Turuncular ise artan net kâr marjları dolayısıyla ortaya çıkan olağanüstü kârlar. Mesela 2023 Eylül itibariyle sırası ile %8.89 ve %14.25’e ulaşan aktif marjlar. İlgi çekici değil mi? Bakın milyar $ şekildeki veriler; duman etmişler değil mi?
Peki 2020 ve sonrasında artan kâr marjları nedeniyle elde ettikleri toplam kâr ne kadar bu iki holdingin? Sıkı durun; tam 10.91 milyar dolar. Bakın bu iki holdingin kârı değil bu; kâr marjlarındaki artış dolayısıyla elde ettikleri “olağanüstü” kâr. Bana göre SÜPER KÂR!
Peki kimden geliyor bu süper kâr; bunların sattığı ürünün son tahlilde nihai kullanıcısı olan bizlerden. Daha aracıların marjlarını da dikkate almadım. Yani durumunuz vahim. Bir de üzerine ücret gelirlerimiz reel olarak baskılanıyor. Lakin patlayan kârların hesabı sorulmuyor.
Bir dahakine şu meşhur market zincirleri için aynı hesabı yapacağım. Lakin bir şeyin altını çizmem gerek: Dedim ya artık çokça yazılıyor, tartışılıyor patlayan kârlar; ancak burada da uyanık olmamız lâzım. Birçoğu “öyle berbat bir iktisat politikası uygulandı ki, bakın kârlar patladı, sermaye affetmedi bu irrasyonel politikayı, cezasını kesti,” şeklinde yazıyor. Kime kesti cezayı sermaye; sen ve ben ödüyoruz o marjları! İktisatçı olan hesabını sorar; sermaye yancısı olan aklar!
Dolayısıyla her kâr yazana aldanmamalıyız. Açık olayım; “şu rasyonele dönelim, hukuk çiğnendi artık yabancı sermaye gelmez,” filan diyenler var ya; onları kast ediyorum işte. Patlayan kârları da böyle sulandırıp bırakıyorlar. Bunlar nereden buluyor bu gücü de kâr marjlarını patlatıyorlar? Emek de niye yok mesela o güç? Emekçiler niye artıramıyor reel ücretlerini bu politikalar karşısında? Diyorum ya; sulandırmaktan başka bir iş yapmıyorlar. “Sermaye yancısı bunlar,” deyince de kabalık oluyor.
Ana hattı bu meselenin, daha iyi hesaplayacak varsa buyursun, sevinirim. Bu kâr marjlarını olağan seviyeye indirme derdi olmadan, sermayenin bizatihi kendisine ceza kesmeden ilerlemek sermaye yancılığı oluyor, kimse de kusura bakmasın.
Menekşe Yılmaz
09 Kasım 2023
Not: Hızlı yazınca atlanıyor bazı şeyler: Olağanüstü kâr dediğim kısım; 2019 net kâr marjına göre artan kâr marjları nedeniyle ortaya çıkan ilâve kâr. Sanki iyi ifade edememişim gibi. Yani “normal” kâr ile “olağanüstü” kâr toplamı, elde edilen toplam kâr oluyor.