Total'in Kongo’daki dengeleme projesi topraklarımızı elimizden aldı


Çevreci SourceMaterial, GreenPeace ve onun haber işlerini kovalayan Unearthed geçtiğimiz günlerde ortak bir “gazetecilik başarısına” imza attıklarını duyurdular. Çevirisini aşağıda bulacağınız haberde, enerji şirketinin karbon kotasını genişletebilmek için devletle iş birliği halinde köylülerin tarım arazilerine yok pahasına çökerek ağaçlandırma işine giriştiği ve köylülerin bu gelişmeler karşısında çaresizliği veriliyor. Kapitalizmin kucağına karbon azaltımı oyuncağını bırakan çevreci örgütlerin, sistem içi bu aracın, tedricen mülksüzleştirme sonucu vermeye başlamasıyla, kendilerine yönelecek öfkeye karşı ön almaya çalıştıkları anlaşılıyor. Kapitalizm koşullarında, piyasa mekanizması gerçeği karşısında kapitalizme karbon piyasası şarlatanlığının anahtarını veren çevreci örgütlerin sızlanmaları ile karşı karşıyayız. Halk ayağa kalkacak mecali bulduğunda, onun öfkeli gür sesi, sahte sızlanmaları bastıracaktır.  İbretlik okumalar dileriz.

Sosyalizm.org

Çiftçiler, petrol devinin ağaç dikme planının tarlalarını kendilerinden alıkoyduğunu ve geçim kaynaklarını tehdit ettiğini söylüyor.

Bu bahar, Pulcherie Amboula arazisine ekin ekmeye gittiğinde kamyonlu adamlar tarafından kovalandı.

“Traktörü görür görmez, bir Hilux beni takip etmeye başladı.” diyen Amboula soruyor “Artık işimiz yok. Torunlarımız ve çocuklarımızla nasıl hayatta kalacağız?”

Kongo Cumhuriyeti’ndeki engebeli savan Bateke Platosundaki arazi, Pulcherie’ye miras kalmış ve orada 90 kilometre uzaklıktaki başkent Brazzaville’de satmak üzere manyok (nişastalı bir kök sebze) yetiştiriyor. Ancak o ve komşularının dediklerine göre, Kasım 2021 de beyaz güvenlik görevlileri gelip çiftçileri tarlalarından sürmeye başlamışlar.

Muhafızlar Fransız petrol devi Total Energies’in yerel bir ortağı tarafından istihdam ediliyor. Forest Neutral Congo (FNC) ile Total, 20 yıl içinde 10 milyon ton karbondioksidi yakalayacağını söyledikleri 40.000 hektar alana akasya ağaçları dikiyor. Bu miktar Total’in yıllık emisyonunun yaklaşık yüzde 2 sine tekabül ediyor.

Proje her yıl, firmanın fosil yakıt emisyonlarını dengelemek için kullanacağı 4 milyon dolarlık karbon kredisi üretecek. Amboula gibi çiftçiler, en büyük karbon kredisi ihraççısı Verra tarafından doğrulanacak olan projenin, hayatta kalmalarını tehdit ettiğini söylüyor.

“Çocuklar artık okuyamayacak. Artık tarlalarımız yok, onların okul masraflarını nasıl karşılayacağız?” diyor. “Eğer bugün hasta olursanız, tedavi için parayı nereden bulacaksınız? Bu insanlar bizi kendi topraklarımızda öldürmeye gelmiş gibi hissediyorum.”


Pulcherie Amboula, arazisine artık giremediğini söyleyen bir çiftçi

Yakın zamanda bölgeye yapılan iki ziyaret esnasında en az altı çiftçi Source Material’e ekim yapmalarının veya ürünlerine bakmalarının engellendiğini söyledi.

Resmi olarak, Kongo hükümeti araziye Total tarafından kullanılmak üzere el koymadan önce yerel halka danıştı. Ancak, Source Material ve GreenPeace’in araştırmacı gazetecilik kanadı  Unearthed tarafından yapılan bir araştırma, araziyi “devletin özel mülkiyetine” geçiren yasanın, istişareler sona ermeden bir yıldan fazla bir süre önce kabul edildiğini ortaya çıkardı.

“Bu insanların bizi kendi topraklarımızda öldürmeye geldiklerini hissediyorum.”

Bazı toplum temsilcileri, daha önce hektar başına 16 dolara kiraladıkları arazileri için hükümet tarafından onaylanan hektar başına 1 dolar gibi sembolik bir ödeme aldı. Diğer çiftçiler arazileri alınmadan önce kendilerine danışılmadığını ve çok az tazminat aldıklarını söyledi. Bazıları ise hiçbir şey alamadı.

Total ve FNC’nin sahipleri sorulara verdikleri ortak bir cevapta şöyle söylediler: “Paydaşların dağılımını tamamlamak ve projenin ortak faydalanıcıları olmalarını sağlayacak tedbirleri önermek ve uygulamak için bir değerlendirme yapılmaktadır.”

Sözcü, değerlendirmenin “uluslararası standartlara uygun geçim kaynaklarını geri kazandırma önlemleri de dahil olmak üzere bir iyileştirme eylem planı belirleyeceğini” söyleyerek, şirketlerin “yerel yasal gereklilikleri aşacak uluslararası standartları uygulama” arzusunda olduğunu ekledi.

‘Sembolik ödeme’

2021 yılının sonlarında Kongo Orman Bakanı Rosalie Matondo, Pulcherie’nin köyü Ngo’yu ziyaret etti. Hükümetin yayınladığı bir videoda, bakan helikopterden inerken yerel halkın onu karşıladığı görülüyor. Daha sonra, bir yetkili nereyi imzalayacaklarını gösterirken kadın ve erkekler bir kağıda yazı yazarken görülüyor.

Matondo mikrofona “Bugün kendinize iklim değişikliğiyle mücadeleye katıldığınızı söylemekten gurur duyun” dedi.

Videonun alt yazısında törenin Total projesinin bir parçası olarak köylülere yapılan “sembolik” bir ödeme yapılmasını içerdiği belirtiliyor. İmzaladıkları belgede, “sembolik” olarak tanımlanan ödemenin, arazi üzerindeki “kullanım haklarını temizlemek amacıyla” yapıldığı belirtiyor.

Proje için yaklaşık 70.000 hektar yani Singapur büyüklüğünde, bir alan ayrıldı. Bu alanda arazisi olan dokuz aile cüzi bir ödeme aldı. Bazıları arazilerinden vazgeçmek konusunda kendilerine hiçbir seçenek sunulmadığını söyledi.

Bir çiftçi olan Olivier Claver şöyle söylüyor: “Tüm yaşlılar ve diğer toprak şefleri topraklarını satmayacaklarını ve parayı almayacaklarını söyleyerek reddetti.” Ve ekliyor “Biz toprağımızı hiç satmadık, atalarımız da satmadı.”

Ancak itirazları duymazdan gelinmiş olacak ki arazileri yine de ellerinden alındı.


Orman Bakanı Rosalie Matondo, Projenin lansmanı için Bateke Platosunu ziyaret ederken görülüyor.

Diğerleri ödemenin yetersiz olduğundan şikayet ederken, arsası resmi haritada projenin bir parçası olarak belirlenmiş olan en az bir aileye hiç danışılmadı ve hiçbir şey verilmedi.

Nkonon ailesinin toprak şefi Maixent Jourdain Adzabi, SourceMaterial’e “kendisinin ve akrabalarının istişare sürecine “asla dahil edilmediğini” ve şu anda hiç işleri olmadığını” söyledi.

“Bugün halklar acı acı ağlıyor. Peki ya biz, çocuklarımız? Onları tarlalarımız sayesinde yetiştirdik. Çalışıyoruz, onları okutmak için para buluyoruz.” Dedi. “Gelecekte doğacak çocuklarımız ne yiyecek? Ya onların eşleri ve çocukları, onlar nasıl yaşayacak?”

Total ve Forest Resource Management (FNC’nin Fransız ana şirketi) SourceMaterial’e yaptıkları ortak açıklamada “arazinin zaten devlete ait olduğu ve halen de devlete ait olduğu için el konmadığını” söylediler.

Kongo hükümeti sorulara yanıt vermedi.

Arazi kanunları

Kongo’nun toprak kanunları karışıktır. Ülke 1960’ta Fransa’dan bağımsızlığını kazandığında, tüm topraklar devletin eline geçti, daha sonra insanların çiftçilik ve inşaat yapmak için arsa satın almalarına izin verildi.

Brazzaville’de bir hukuk uzmanı olan Lilian Bardros “Arazi devlete geçtiğinde, devlet zorluklar yaşadı çünkü ataları bu toprakları mesken edinmiş aileler vardı” diyor ve ekliyor “Devlet ile bu aileler arasında çok fazla çatışma vardı.”

2018 yılında çıkarılan yeni bir yasa, atalarından kalan toprakları üzerinde örfi haklara sahip kişilerin tapu için başvurmasına izin verdi. Ancak bir başka uzman Laurin Lilian Barros, 300.000 ila 1 milyon Kongo Frangı (480 - 1600 $) arasındaki kayıt ücretlerinin Brazzavile'ye seyahat masraflarıyla birleştiğinde maliyeti oldukça yüksek hale getirdiğini söylüyor. “Köylerdeki insanların bilgileri yok, bilgilendirilmediler, gidip araziyi kaydettirecek imkanları yok” diyor.

Pratikte araziler yerel şefler gözetiminde gerçekleşen bir süreçle aileler arasında el değiştiriyor. Eğer hükumet topraklarını almak isterse, karşı koyacak güçleri çok az.

SourceMaterial, FNC ile hükumet arasındaki kira sözleşmesinin bir kopyasını ele geçirdi. Buna göre devlet, “arazi üzerinde hak iddia eden tüm sözde toprak sahiplerini, geleneksel ve örfi hak sahiplerini” tahliye etme sözü veriyor.

FNC, yerel kalkınma için bir fona 27.000 dolarlık bir katkıyı da içeren 128.000 dolar ödüyor. Bir Total sözcüsü petrol şirketinin “bölgeyi FNC’den, FNC’nin de Kongo Devletinden kiraladığını” doğruladı. Total’in arazi için ne kadar ödediğini ise “sözleşmeden kaynaklanan gizlilik” gerekçesiyle söylemekten kaçındı.

Total ve FNC, projenin nihayetinde bölgede istihdam yaratacağını ve “kadınların ve yerel nüfusun operasyonlara güçlü bir şekilde katılımını sağlayacağını” ve ayrıca yakındaki şehirlere kereste tedarik edeceğini söyledi.

Şirketler, kalkınma fonunun “yerel topluluklara adanacağını, beslenme, sağlık ve eğitim alanlarındaki sosyal projeleri finanse edeceğini” söyledi.


FNC ile Kongo Hükumeti arasında “toprak üzerinde hak iddia eden herkesin” tahliyesini garanti eden kira sözleşmesi

‘İşe yaramıyor’

Biyolog ve karbon dengeleme uzmanı Jutta Kill, en iyi durumda bile bunun gibi projelerin gerçekten işe yarayıp yaramadığı konusunda şüpheler olduğunu söylüyor.

Ağaç dikme projelerinin genellikle yerli ya da köylü çiftçilerin arazilerinde gerçekleştirildiğini belirten Kill, dengeleme planlarının her zaman, doğrulanması zor tahminlere dayanarak ürettikleri kredi hacmini en üst düzeye çıkarmak üzere tasarlandığını ekliyor.

Kill’e göre; “Güvenilir bir karbon dengeleme projesi yok. Hepsi ölçülebilir ve doğrulanabilir gerçek emisyonları, neler olabileceğine dair bir hikayeyi temel alarak telafi ettiğini iddia ediyor.”

Verra (Doğrulanmış Karbon Standardı (VCS) başta olmak üzere bir dizi başka programı da yöneten bir çevre örgütü) sözcüsü, Total’in Bateke’den aldığı kredileri doğrulayacağına dair bir garanti olmadığını söyledi.

“Proje kapsamlı uzman incelemesinden ve yerel topluluklarla düzinelerce hatta yüzlerce rastgele görüşmeyle desteklenen kamu istişaresinden geçmeden kredi verilemez” diye konuşan sözcü, “Küçük toprak sahiplerini ezmeye çalışan kimse sonuç alamayacaktır” diye de ekliyor.


“Tarlanız FNC etki alanı içinde bulunmaktadır” şeklinde bir işaret. “Ölçülmüş ve Tanımlanmıştır”

Dikilmiş fidanlar

Bugün, Total'in logosuyla süslenmiş reklam panoları, artık en az 850 hektarlık bir alana yayılan akasya fidanlarının sıralandığı ve onları sulayan işçilerin barındığı portatif kulübelerin bulunduğu çamurlu yollara uzanıyor.

Katolik kilisesine bağlı bir kampanya grubu olan Adalet ve Barış Komisyonu’ndan Brice Makosso, “Total buraya getirdiği projede bölge halkının insan haklarına saygı göstermedi,” dedi. “Kongo yasalarının zayıflığının arkasına saklanamazlar.”

Bölgedeki toprak şefleri olan büyükanne ve büyükbabasından miras kalan arazide patates yetiştiren Clarisse Parfaite Louba, tarlalarının adeta “gasp edildiğini” söylüyor.

"Hem yetkililere hem de bu girişimi buraya getiren beyaz adama bu durum üzerinde etraflıca düşünmeleri için yalvarıyorum" diyor. "Bırakın düşünsün ve bize yerimizi geri versin."

 

source-material.org

12 Aralık 2022

Kaynak