Yaklaşan Kanada Seçimleri, Hindistan ile Gerilim ve Ötenazinin Yaygınlaştırılmasında Son Gelişmeler
Geçen yıl temmuz ayında, Kanada’da ötenazinin giderek yaygın bir hâl alması ve nihayetinde yoksulların açıktan hedefe konması üzerine bir yazı kaleme almıştık. Kanada’da, 2015’te hukuken önü açıldıktan sonra ötenazinin artarak uygulanmakta olduğuna, pandemi döneminde ötenazi vakalarının (2020’den 2021’e) %32,4’lük bir artış gösterdiğine, son olarak 17 Mart 2024’te başlayacak yeni aşamaya dikkat çekmiştik.
Bu yeni aşama, “akıl hastalığı” adı altında piyasaya “yük” olarak görülen, üretim süreçlerinden düşmüş, yoksul “artık nüfusunun” daha pervasız biçimde tasfiyesini işaret etmektedir. Artık belirgin fiziksel rahatsızlıklardan ziyade, insanların, çoğu zaman toplumsal ve ekonomik vaziyetleri ile temelden bağlantılı olan mental durumları ve çaresizlikleri elenmeleri için yeter neden sayılmaktadır. Ötenazi yasası (MAID) “akıl hastalarını” da kapsar hâle getirilmişti. Kanada devletinin resmî plânlamalarına göre, uygulama 17 Mart 2024 tarihinde başlayacaktı.
Mart ayı yaklaşırken, 1 Şubat 2024 tarihinde yeni bir düzenleme yapan Kanada hükümeti, uygulamayı 17 Mart 2027’ye erteledi. Yasa değiştirilmedi, akıl hastalığı kapsam dışına çıkarılmadı, bir ara döneme girildi; Kanada Adalet Bakanlığı’nın duyurusu şu şekilde:
“1 Şubat 2024 tarihinde Kanada hükümeti, altta yatan tek tıbbî durumu akıl hastalığı olan kişilerin uygunluk kapsamı dışında tutulmasını 17 Mart 2027 tarihine kadar üç yıllık ek bir periyodda uzatan bir yasa tasarısı sundu. 29 Şubat 2024 tarihinde tasarı C-62 kraliyet onayı almış ve derhal yürürlüğe girmiştir.”[1]
2025 Ekim’ine kadar seçime gitmek zorunda olan Kanada hükümeti, erteleme gerekçesini tıbbî/yasal hazırlık bahanelerine dayandırıyor. 2015’ten bu yana ülkeyi yöneten, uyuşturucudan Ukrayna destekçiliğine “yeni değerlerin” önde gelen savunucularından olan Justin Trudeau, pandemi döneminin ardından ülkede derinleşen ekonomik sorunlar karşısında, gelecek seçimlerde muhafazakârlar karşısında ciddi bir yenilgi tehlikesiyle karşı karşıya. Kanada federal seçimleri işin görünen yüzü.
Geçtiğimiz sene, Hindistan ile Kanada arasında ciddi gerginliklere sahne olmuştu. Öteden beri diasporadaki Sihlerin merkezi olan Kanada’da, 18 Haziran 2023’te Sih lider Hardeep Singh Nijjar öldürülmüş, 9-10 Eylül 2023’te G20 toplantısına ev sahipliği yapan Hindistan’da, “uçağı bozularak” diğer liderlerden bir gün daha fazla zaman geçirmek zorunda kalan Trudeau, pazarlık sürecinden istediğini alamamış olacak ki ülkesine döner dönmez, Nijjar’ın öldürülmesi konusunda Hindistan’ı suçlamış ve soruşturma çağrısı yapmıştı.
Trudeau’nun suçlamaları Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’nun (IMEC) mutabakat zaptının 10 Eylül 2023’te Hindistan, Avrupa Birliği, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Almanya ve İtalya tarafından imzalanmasından birkaç gün sonrasına denk geldi.
“IMEC Girişimi’yle, mal ve hizmetlerin Hindistan üzerinden BAE, Suudi Arabistan, Ürdün, İsrail ve Avrupa’ya transit geçişinin hedeflendiği söylenmektedir. Amaç kabaca, deniz ve demiryolu bağlantılarını oluşturmak, geliştirmek ve yüklerin Hindistan’ın batı kıyısından, Ortadoğu üzerinden Yunanistan’a daha hızlı hareket etmesini sağlamak şeklinde özetlenebilir. IMEC Girişimi, verili hâliyle kabataslak ve sınırlı bir görünüm arz ediyor. Nihayetinde projeyle ilgili elde mutabakat metninden başka bir veri bulunmuyor. Plânlama-projelendirme ve finansmanla ilgili detaylar henüz açıklanmadı veya bu detaylar henüz olgunlaştırılmadı… 2024’te İtalya’da düzenlenecek G7 zirvesi öncesinde İtalya, tüm boyutlarıyla OBOR’dan tamamen çekildiğini deklare edecektir. Yunanistan’ın OBOR Girişimi’ndeki konumu, benzer şekilde Yunanistan’ın da Girişim’den çekilmesini gerektirebilir yahut yeni birtakım devletlerarası krizleri doğurabilir.”[2]
Belirsizlikler arasında, IMEC üzerinden kısmen gözlemlenebilen, emperyalist merkezler arası gerilim, daha genel bir çekişmenin dışa vurumu olmalıdır. Zira başka işaretleri mevcuttur. ABD, İngiltere, Almanya, İtalya ve Rusya cepheleri; daha kenarda Şili, Türkiye, Mısır gibi ülkelerdeki gelişmeler bu açıdan yeni sinyaller vermektedir.
Dünya, pandemide dönemsel zirvesini yaşayan yeni bir emperyalist saldırganlık aşamasının iktisadına uygun “yeni değerler” bombardımanı yaşadı. Bu bombardımanın bir nebze hafiflediği, en azından karşıt seslerin giderek arttığı bir evreye girilmesi muhtemeledir. Nüfusun ve nüfus hareketliliğinin azaltılması, tüketimin kısılması, ürün dolaşımının sınırlandırılması gibi tedbirlere uygun; “cinsiyetsizleştirme, yeşil dönüşüm, minimal yaşam” gibi yeni değerler son on yılda âdeta pompalanmıştır. Bunlar resmin “renkli” tarafını teşkil ederken, ötenazinin yaygınlaştırılması ise karanlık tarafını işaretliyordu. Mesele en temelde alt yapıyla ilgilidir; toprak, nüfus ve üretim biçimi, metanın dolaşım tarzı üst yapıdaki gelişmeleri belirleyecektir. Gelmekte olanı kavrayabilmek için buraya bakmalı; yüzeyde olan bitenler, alttakilere ilişkin politikaların işareti olarak görülmelidir.
–devam edecek–
Gökçe Kutlu
6 Mart 2024
Dipnotlar:
[1] “Canada’s medical assistance in dying (MAID) law”, Justice.ca.
[2] İrfan Özgül, “Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) Bağlamında Jeopolitik Mücadele”, 18 Eylül 2023, Sosyalizm.