Seküler ırkçılığın etkisiyle katliam ve direnişin sürdüğü Gazze artık önemli bir gündem olmaktan çıktı. Hatta Gazze ve direnişe dair paylaşımlara kızılmaya, bu paylaşımlara yönelik eleştiriler öne çıkmaya başladı. Çok daha “önemli” gündemlerimiz oldu...
İşçi sınıfının bu anlayışa göre eğitilmesi, onun hem geçmişe olan nefretini hem de fedakârlık ruhunu heder etmesine neden olmuştur. Çünkü bunların her ikisine de asıl güç kazandırabilecek olan, gelecekteki özgür kuşaklar (torunlar) imgesinden çok, kö...
Öyle anlaşılıyor ki, miadını doldurmuş sendikaların ve sol örgütlerin eskinin güzel hikâyesini aşamayan proletarya diktatörlüğü anlatısı, seslendikleri işçilerin işini kaybetmeme arzusundan daha etkileyici bir hikâye değil... Bugün teorik sahada he...
Neoliberal sistemin 2008’den beri süren kronik krizini aşamaması sonucu, nesnel koşulların yavaş yavaş oluşmasıyla dünyamız yeni bir paylaşım savaşına doğru adım adım gidiyor.
Şah Rıza Pehlevi liderliğindeki İran devletinin “fazlasıyla tehdit” olarak gördüğü Seyyid Ruhullah Humeyni’ye ilişkin son radikal kararı, Kasım 1964’te tutuklama ve sürgün oldu. Humeyni’nin 1978’e kadar sürecek olan 14 yıllık sürgün serencamının ilk...
İnanıyoruz ki, gelecek yıllarda, temel siyasî ayrım sağ ve sol arasındaki ayrım olmaktan giderek çıkıp “her hâlükârda teknolojik ilerleme”nin safında olan bilimcilik savunucularıyla temel hatlarıyla ele alındığında en yüce değer olan yaşamın bütün ze...
Otoriteyi, itaat etmek, saygı göstermek, iznini almak gibi teslimiyetçi tutumlarla birlikte düşünme eğilimi, akademiyi ve popüler siyasal/dinsel söylemleri âdeta esir almıştır. Bu durum, Filistin başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde insanlar...
Eğer ki Büyük Savaş engellenmek isteniyorsa bunun tek yolu İsrail’in karşısına onu caydırabilecek ve geri çekilmeye zorlayacak bir güç birliği koymaktır. Bunun için Siyonist rejimi milyarlarca dolarla besleyen NATO ve Amerikan emperyalizmine hayır de...
“Tazminat alamadım; ama fabrikayı kazandım. Çocuklarımıza, onların nesline gelince, en azından şimdi yaratmaya çalıştığımız sisteme sahip çıkmalarını istiyoruz.”
Bugün 29 Ekim 1923 tarihine bakarken Osmanlı’dan bir kopuş aranıyorsa, burada ancak onun Tanzimat devriyle olan son bağlarının kopuşu bulunabilir. Cumhuriyet’in ilânı ve anlamı tarihsel bağlamından kopuk, mistik bir perdenin gölgesi altında tartışılm...
Yurtseverlik, kendisine sosyolojik bir taban ararken, Türkiye ise bugün popülist-lümpen bir milliyetçilikle bürokratik-ideolojik bir ulusalcılığın arasına sıkışmış durumdadır.
Aydınlanmacılık oynayanların Tanrı’sı, burjuva bilimi ve cumhuriyetidir. Her şeyin başı ve sonu buraya dairdir. Sınırlar buradan çizilmiş, zihinler burada tutsak edilmiştir.