Bugüne kadar, İslâm’ın devrimci potansiyeli sözüm ona “sosyalist” çevreler tarafından ya görmezden gelindi ya da bütünüyle inkâr edildi. Milyarlarca insanın sahip olduğu bir inanç, gericiliğin yerel bir tezahüründen öte bir şey olarak ele alınmadı. A...
Ne yazık ki insanların Kovid aşılarının biyolojik silâh olduğu konusunda hiçbir fikre sahip olmadıkları koşullarda, bu sansür sorunsuz iş gördü. Bu tür bir sansür, insanları bir başka virüsün gene yüzde 40 ilâ 75’lik ölüm oranına sahip olduğunu söyle...
Sol özeleştiri/muhasebe (melankoli?) “Devrim” fikrini yahut daha iyi bir gelecek umudunu bir kenara bırakmak değil; Sosyalizmin anısının yitirildiği, gizlendiği, hafızalardan silinmeye çalışıldığı veya kurtarılması gerektiği bir zamanda onu yeniden d...
İşçi sınıfı, siyasal sorunlar üzerine eğildikçe; kendi tarihi ve bugünü üzerine düşündükçe, burada yazılanlardan daha esaslı çözüm yollarını hızlıca üretecektir.
Sağlık nedeni ile Gürsel’in yerine Cumhurbaşkanlığına getirilen Amerikancı emekli General Cevdet Sunay’ın ardından Nisan 1966’da bir başka Amerikancı emekli General Fuat Doğu da MİT’in müsteşarlığına atanıyordu. Böylece “Amiraller Triosu”nun önayak o...
Dönemsel farkları dâhil etmeksizin, yalnızca şiddet kavramının farklı dillerde farklı anlam içeriklerine sahip oluşu meselesi dahi kavramın incelenmesindeki zorluğu açığa çıkarmaktadır. Bununla birlikte, dönemsel olarak yüklendiği farklı anlamlar, di...
Devletlerin yol-kanal-koridor-kuşak üzerinden taraflaşma/bloklaşma yahut düşmanlaşma eğilimlerinin arttığı, yakın gelecekte daha da artacağı ve bunlarla birlikte kapitalistler arası çelişkilerin derinleşeceği beklenebilir.
Her türlü tekkecilik gerekirse “devrimci şiddet” ile mahkûm edilmelidir. “Tekel” işçisinin “kendisi için” sınıf bilinci önsezisinde spontane oluşan direnişi sendika ağalarını aşmıştır. Ama misyonu bu kadardır. Bu, Türkiye işçi sınıfının tarihsel kilo...
21. yüzyıla damgasını vuracak Hazar Denizi havzası ve Orta Asya enerji kaynaklarını ele geçirme mücadelesinin emperyalist devletler arasında savaşa dönüşebileceği bugün ciddi biçimde tartışılmakta.
Kendi ifadesini en keskin şekilde sahte sol içinde bulan küreselci ideolojinin dünyadaki yerel tezahürlerine bakınca, bu fikirlerin arkasında bir tür Batı hayranlığı ve ulusal aşağılık kompleksinin yer aldığını görürüz.
Gelinen aşamada, ana gövdesi “muhalefetleşmiş” sol, ne yazık ki kapitalizmin hayatta kalma stratejilerine eklemlenmiş vaziyettedir. Bu nedenle OVP, 24 Ocak kararları ve 2001 krizinin aksine, herhangi bir darbeye ihtiyaç duyulmaksızın yürürlüğe konmak...
Seksenlerde borç krizi üzerinden gerçekleştirilen saldırıdan itibaren aynı IMF’in ürettiği “ekonomik ilâç”, 150’den fazla gelişmekte olan ülkeye düzenli olarak uygulandı.