Çin’deki dijital kapitalizmin yükselişini inceleyen yeni bir dizi.
Bir milyar Çin vatandaşı internete bağlı; ABD’nin toplam nüfusunun neredeyse üç katı. Dünyada hemen hemen hiçbir yerde akıllı telefon günlük yaşamda buradaki kadar derine kök salmış değil.
Çin dijital ekonomisinin gücü, bu gelişmenin kritik bir itici gücüdür. Başlangıçta Kaliforniya modelinin bir kopyası olarak, özellikle Çin hükümeti tarafından ekonomik liberalleşmeyi denemek için kurulan “Özel Ekonomik Bölgeler”de ortaya çıkmış olsa da, şimdi modern Çin toplumunun bağımsız bir temel direği hâline geldi ve Çinli BT (Bilgi Teknolojisi) şirketleri muazzam bir güç sahibi oldular ve yöneticileri bu süreçte olağanüstü zenginleşti.
Çin dijital ekonomisinin büyümesi, BT’ye net bir şekilde odaklanan sanayileşme ile sonuçlanan benzeri görülmemiş bir devlet altyapı politikası ile kolaylaştırılmıştır. Dahası, ülke endüstrisi bağımsız bir girişimcilik kültürü sergiliyor; müşteri isteklerine ve değişen koşullara tepki verme konusunda Çinliler kadar atik çok az şirket var. Ancak Başkan Şi Jinping’in hâlâ cüretkâr bir şekilde “dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesi” olarak tanımladığı devlet, bu gücü giderek daha fazla bir sorun olarak görüyor; hatta parti ve devlet liderliği bu “eşitsiz gelişmeyi” bugün Çin toplumundaki başlıca ikilem olarak tanımlıyor.
İlk bakışta Çin’deki durum çelişkilerle dolu gibi görünmektedir; bir yanda devlet öncülüğünde dijital endüstriyel modernizasyon gündemini zorlayan bir politika, diğer yanda ise Deng Xiaoping’in her seviyede artımlı deneme yanılma amentüsü tarafından yönlendirilen dinamik bir özel kapitalist dijital sektör. Silikon Vadisi tarzı dijital kapitalizmin Çin versiyonunu karakterize eden nedir? Batı dijital ekonomisi ile paralellikler ve farklılıklar nerede? Ve Çin parti ve devlet liderliği dizginleri ne derecede elinde tutuyor? Gelişimi kontrol edebilir mi, yoksa gelişim kendi başına bir ivme mi kazandı?
Bu seride yazar ve teorisyen Timo Daum, çağımızın dijital Çin’ine, onu yalnızca Batılı modellerle karşılaştırarak değil, bağımsız bir gelişim yolu olarak görmeye çalışarak daha yakından bakıyor. Neticede Çin, Batı’yı taklit etmeyi çoktan bıraktı. Çin kendi yoluna girmeyi öğreniyor ve bu yolda ilerliyor (özellikle de dijital kapitalizmin Çin’e özgü versiyonunda) ve böylece dünyanın geri kalanı için bir rol model hâline geliyor.
Timo Daum
24 Kasım 2022
*Fotoğraf: Shenzhen Özel Ekonomik Bölgesi’ndeki on bölgeden biri olan Futian iş bölgesi.
“Gelişmekte Olan Bir Ülke” Çevrimiçi Oluyor
Plânlı Bir Ekonomi ve Deney Kültürü
WeChina: Günlük Yaşamda Dijital Şirketler
Platform Kapitalizmi Toplumun Hizmetinde mi?
Çin’de Dijital Şirketlerin Düzene Sokulması