Azef, Merkez Komitesi’nin kendisini son bir kez sorguya çekmek istemesinden sonra ortadan kayboldu. Başka bir kimlikle Berlin’e yerleşti. On yıl sonra, 24 Nisan 1918’de bir hastane yatağında ölene kadar da Alman Gizli Servisi adına hizmet verdi.
Görünen odur ki burjuvazi, Küba seferine çıkarken arkasından küçük burjuvaziyi de sürüklemiş, yeterince kârlı olmadığını düşünerek boş bıraktığı alanlarda kendisine yaşam hakkı tanımıştır. Bu hak, küçük çaplı turizmden kahve ithali gibi alanları kaps...
İbretlik olan şey sosyal bilimler alanına dâhil olan herhangi bir fenomen, pozitif bilimlerin mantığına indirgenerek betimlendiğinde ortaya çıkan garabettir. Kaynayan suyun buhara dönüşmesiyle toplumsal devrim arasında kurulan benzeşim, bize devrim k...
Deprem sonrasında ortaya çıkan enkazları, yıkılmış şehirleri ve karanlık-gri manzarayı iktidar ve sahte muhalefet birlikte yapmışlardır, bunu halkımız gayet iyi biliyor, halkımızın şimdilik bilemediği şey, kıstırıldığı bu cendereden nasıl kurtulacağı...
Deprem kaçınılmaz bir gerçeklik. Devrimcilerin yapabileceklerin arasında ilk sırasında ise taş kaldırmak, duvar kırmak, o toza bulaşmak, o teri akıtmak gelir. Halkın çaresizliğini görüp enkazlar arasında yakınlarını arayanlar için o taşı kaldırmak, o...
Devrimciler arasındaki en kusurlu fikirlerden biri hatalı idealizm eleştirisidir. İki eşitsiz kuvvet karşı karşıya geldiğinde bileşkenin ne yönde olacağı, bir fizik yasasıdır. Savaş veriyorsan bunu bilecek ve göz önüne alacaksın. Bu teslim olman gere...
Halk, sahte bir kavga ile aldatılmıştır. Hem asıl sorumluların tartışılmaması için dikkatler bu kavgaya çekilmiş, hem de AKP ve kurumlarına güvenmeyen geniş halk yığınlarının paralarının alınması için güvenli bir mihrak inşa edilmiştir. Merkez Bankas...
“Devletin depremin altında kalması” metaforu, 17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminde de çokça kullanılıyordu. Oysa devlet çöktü, devlet enkaz altında kaldı, devlet bitti denilen bir moment bile müesses nizam tarafından sıçrama tahtası olarak kullanılabil...
İdrak edeceğiz, zor ve gösterişsiz işleri uzun süre yapmayı göze alacağız, örgütleneceğiz, başımızın çaresine bakacağız, halkın derdine ortak olacağız. Başka yol yok.
İnsan doğasının o doğayı kendisine yabancılaştıran kapitalizm koşullarında öyle feminist, queer teorilerle yahut basmakalıp "patriarkaya karşı mücadele" sloganları ile değişmesi imkânsızdır. Tam da bu nedenle insanın insan olmaya dönük en temel dönüş...
Türk dış politikası AKP iktidarına kadar, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” mantığına göre şekillendiği ve mevcut jeopolitik/jeostratejik konumunun önemi ve korunması üzerine inşa edildiği için, dinamik bir disiplin olan jeopolitiğe statükocu bir bakış açı...
Burjuvazi tarafından TKP şalı giydirilen SİP’in, köken itibariyle 1920 yılındaki resmî TKP, 1932-35 aralığındaki Kadro ve 1961-67 aralığındaki Yön dergilerine dayandığı rahatlıkla söylenebilir. Üçü de kendi dönemlerinin icaplarına uygun biçimde, üst ...